1. Hedef Belirle
İngilizce öğrenmek için en göz ardı edilen ama aslında en önemli olan konu doğru bir hedef belirlemektir. Hedefsiz başlayan hiçbir iş amacına ulaşamaz ki zaten ulaşılacak bir amaç belirlenmemiş demektir. O halde hemen işe koyulmadan önce, bir süre durun ve neden İngilizce öğrenmek istediğinize karar verin. Bu bir sınavı geçmek olabilir, insanlarla daha rahat iletişim kurmak olabilir, kariyerinizde basamak atlamak olabilir veya İngilizce bir filmi baştan sona orijinal dilinde izlemek olabilir, hiç önemli değil, her hedef bireyseldir. Peki hedef ne işinize yarayacak?
Hedefler iki temel işe yarar. Öncelikle daha motive kalmanızı sağlar. Bunun dışında hedef sahibi olmak, ilerlemenizi gözlemlemek için en iyi yoldur. Hedefe ne kadar yaklaştığınızla, geride bıraktığınız aşamaları kolayca görmek mümkün.
2. Plan Yap
Hedefimiz varsa eksik olan ikinci şey bir plan sahibi olmaktır. Amacınız ne kadar iyi olursa olsun, plansız bir iş sonunda duvara toslamaya mahkumdur. Ders planı, programı olmadan bir okulda ders almaya çalıştığınızı düşünsenize, nasıl bir curcuna olurdu değil mi?
O halde süreci gözlemlemek ve düzenlemek için basit de olsa plan yapmamız gerektiğini kesinlikle kabul etmeliyiz. Plan bize iki şey sağlar. Öncelikle planımız olursa düzenli çalışırız. Uzmanlar bize düzenli çalışmanın başarı üzerinde çok çalışmaktan daha etkili olduğunu söylemektedir. Plan yapmanın ikinci iyi tarafı ise sizi düzensizlikten kurtararak öğrenmenizin daha sade olmasını sağlamasıdır. Neye ne kadar zaman harcadığınızı bilir ve eksiklerinize odaklanabilirsiniz. Hadi durmayın öyleyse, hemen planınızı yapmaya başlayın, ama sizin için önemli bir not; çalışma planlarınızda İngilizcenin 4 temel unsuru olan konuşma, yazma, dinleme ve okumaya yer verdiğinizden emin olun.
3. Araç Belirle
Harika bir ev yapma hedefiniz var, bir mimara mükemmel bir plan yaptırdınız fakat elinizde malzeme yok! Ne kadar absürt olurdu değil mi? O halde İngilizce öğrenme sürecimizde 3. aşama doğru aletlere ve araçlara sahip olmaktır.
Bu iş biraz sorunlu olabilir, çünkü İnternet dünyasında binlerce kaynak sizi bekliyor ve hangisinin doğru tercih olduğundan emin değilsiniz. O halde belli başlı kaynaklara yönelmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Okuma için Oxford bookworms serisi, dilbilgisi için Cambridge kitapları, sözlük için Tureng, listening için TED videoları işinizi görebilir. Peki ya konuşma?
İşte burada Cambly devreye giriyor, sizi tüm dünyadan gerçek hocalarla buluşturarak, konuşma pratiği yapmanızı sağlıyor. Eskiden anadili İngilizce olan kişilerle konuşmak ancak yabancı bir arkadaşınız olursa veya yurtdışına gitmekle mümkün olabilirdi, şimdi ise Cambly ile bu imkana her yerde sahipsiniz.
Hemen Cambly’e ücretsiz kaydolun ve cambly1372 koduyla 10 dakika görüşme hakkı kazanın.
4. Ortam Oluştur
Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim gibi ifadeleri duymuşsunuzdur. Peki bunların İngilizce ile ne alakası var diyebilirsiniz. İngilizce öğrenme ortamı en az yukarıda saydığımız maddeler kadar önemlidir. Uygun düzenlenmiş bir ortamda çalışmak beyninizi dinç tutar. Örneğin duvarlara post-itler yapıştırabilirsiniz, sosyal medya hesaplarınızın dilini İngilizce yapabilirsiniz, yabancı Facebook arkadaşları edinebilirsiniz ve bunlar gibi daha birçok şey. Mümkünse İngilizce öğrenen arkadaşlar edinin ve öğrenme sürecinizi birlikte takip edin.
5. Harekete geç
Evet, yukarıdaki 4 maddeyi tamamladıysanız artık hareket geçme zamanı gelmiş demektir. Herkes İngilizce öğrenmeyi planlar ama çok azı harekete geçer. Burada da 80/20 kuralı geçerli. 100 kişi İngilizce öğrenmek ister, 80 kişi başka bir güne erteler, 20 kişi harekete geçer. O 20 kişinin de yine %20’si sonuna kadar hedefine bağlı kalır. Siz hangi yüzdenin içinde olacaksınız? Hadi şimdi düşünmeyi bırakın ve harekete geçin.
6. Hata yapmaktan korkma
Hata yapmaktan korkarak İngilizce öğrenmemiz mümkün değildir. Bunun sebebi ise oldukça basittir, hata yapmazsanız doğrusunu öğrenmezsiniz. Hata yapmaktan korkmak bizi İngilizceyi kullanmaktan alıkoyar. Kullanılmayan bir İngilizce ise kitabi bir bilgi olmaktan fazlası değildir. Bu sadece İngilizce öğrenmek için değil her şey için geçerlidir. Herhangi bir müzik enstrümanı çalmayı denediyseniz bilirsiniz. Şarkıyı tam ve doğru çalabilmek için kaç kere hata yapar, kaç kere baştan başlarsınız değil mi? O halde yapmanız gereken hata yapmak ve bunları kafaya takmamak olmalıdır. Emin olun ilerde yaptığınız bu hatalar size komik bile gelecektir. Bunun yanında aklınızdan çıkarmamanız gereken bir şey daha var; hiçbir yabancı İngilizce öğrenen birisinin hatalarını yargılamaz, hatta sempatik bile bulur.
7. Günlük Hayatla Harmanla
Günlük hayatta ne yapıyorsan ol, kaç yaşında olursan ol sen artık bir İngilizce öğrencisisin ve bir İngilizce öğrencisi her fırsatı değerlendirir. O halde neler yapabileceğine ve İngilizceyi hayatınla nasıl harmanlayacağına bakma vakti gelmiş demektir. Aşağıdaki listeye sen de eklemeler yapabilir, geliştirebilirsin.
İşte sana günlük hayatta İngilizceye dair birkaç ipucu:
- Market listesini İngilizce yazın
- TV izlerken İngilizce altyazıları açın (Tivibu, Digiturk vs gibi bir çok hizmet sağlayıcıda mümkün)
- Çalışırken İngilizce olan müzik veya radyo istasyonlarını dinleyin
- İngilizce basit bir günlük tutun
- Telefonunuza İngilizce bir sözlük indirin ve merak ettiklerinize sürekli bakın
- Yakınlarda gördüğünüz posterleri veya reklam panolarını aklınızdan İngilizceye çevirmeye çalışın
8. Eğlenceli Hale Getir
Yapılan araştırmalar eğlenceli olarak görülen şeylerin daha kolay öğrenildiğini kanıtlamıştır. Hatta “If you are not having fun, you are not learning.” demişler. Yani, eğlenmiyorsan öğrenmiyorsun demektir. İngilizce çalışmak size hala sıkıcı geliyorsa henüz 21. yüzyılda değilsiniz demektir. Artık o kadar çok seçenek var ki. Film dizi istiyorsanız Netflix, daha kısa, günlük ve amatör videolar istiyorsanız YouTube, şarkı istiyorsanız Spotify. Hem de hemen hepsinin İngilizce ve Türkçe metinleri mevcut. Çok değil, bundan 15 yıl önce bunların hiçbiri yoktu. Tabi Cambly de. 🙂 Bunları yaparken Cambly’den hocalarla eğlenceli muhabbetler yapmayı da unutmayın, olur mu?
9. Değerlendir
Ne demişler, kontrolsüz güç güç değildir. O halde bazen durup kendimizi kontrol etmek iyidir değil mi? Hızlıca koşup yorulmaktansa, molalar vererek, hedefimize ve başladığımız noktalara bakmak çok daha iyidir. Bu hem sizi motive tutar hem de süreç içerisinde sıkıntılı gördüğünüz şeyleri değiştirme şansı verir. Kendinize bir tablo yapın ve hangi konuda ne kadar ilerlediğinizi yazıp, ilerlemenize göre onu fosforlu kalemle boyayın. Hem eğlenceli hem de pratik. Bunun yanında kendinize küçük sınavlar da yapabilirsiniz. Bunlar öyle sıkıcı şeyler olmak zorunda da değil. İşte size bir sınav örneği; bir ay önce izlediğiniz İngilizce filmi tekrar izleyin ve anlama seviyeniz değişmiş mi, not aldığınız kelimeler azalmış mı bir bakın.