İngilizce Öğrenmenin Faydaları

Dünyamız giderek globalleşiyor. Küreselleşen dünyada sınırlar da hızlı bir şekilde ortadan kalkıyor. Bu durum bir sorunu da beraberinde getiriyor. O sorun da: iletişim. Eğer iletişim kuramıyorsak; dünyadaki gelişmeler, değişmeler ve kalkan sınırlar bizim için o kadar da önemli olmaz. Dünyanın ve teknolojinin temposuna ayak uydurmak için bir şeyler yapmamız gerekiyor. Ve tahmin ettiğiniz gibi yapılacak en mantıklı şey İngilizce öğrenip; kendinizi bu akışın içine bırakmak. Bu yazımızda nasıl İngilizce öğreneceğinizi değil; İngilizce öğrendikten sonra göreceğiniz faydaları kısaca anlatmaya çalıştık:

1. Yeni insanlarla tanışacaksınız

Yeni bir dil öğrenmenin en olağanüstü faydalarından biri, daha önce hiç diyalog kurma şansınız olmayan insanlarla tanışmaktır. Dil sayesinde farklı kültürleri içinize çekip yeni uğraşlar ve aktiviteler edinebilirsiniz. Başka kültürdeki insanlarla kendi dillerinde ya da en azından İngilizceyle iletişim kurmanız size muazzam bir sosyal kazanç sağlar ve önünüzde çok daha fazla kapının açılmasına vesile olur. Peki bu nasıl oluyor? Şöyle ki İngilizce öğrenme aşamasını geçtikten sonra ihtiyacınız olan ikinci şey; bu dili kullanmak için iletişim kurabileceğiniz insanlardır. İngilizce bilerek sadece ana dili İngilizce olan kişilerle değil; dünyanın en uzak ucundan sizin gibi İngilizce öğrenen insanlarla tanışabilir ve onlardan yeni şeyler öğrenebilirsiniz.

2. İşvereniniz buna bayılacak

Yapılan araştırmalar iki dil bilen insanların tek dil bilen insanlara göre çok daha kolay iş bulduklarını göstermiştir. Bu durumun temel sebebi çok dilli insanların birden fazla toplulukla iletişim kurabilmesi ve onlarla daha kolay etkileşime girebilmesidir. Bildiğiniz gibi iş hayatı oldukça dinamiktir ve globalleşen dünyanın ritmine ayak uydurabilmeyi gerektirir. Ve yeni yabancı müşteriler sürekli radarınızdadır. Bunun yanında yabancı müşterileriniz olmasa bile; pazardaki trendleri takip etmek için mutlaka İngilizce bilgisi gerekmektedir. Yukarıda saydıklarımın hiçbiri size uymuyor olabilir ama işte size son bir ipucu: Yeni bir dili öğrenebilen bir insan; algıları daha açık ve gelişime daha açık olarak kabul edilir. İkinci bir dil bilmek iş dünyasında değerinizi geliştiren bir eylemdir. Ne demişler bir dil bir insan; iki dil iki insan.

3. Kendinize güveniniz gelecek

İkinci bir dili öğrenmek ve onu kullanarak iletişim kurabilmek herkesin başaramayacağı mükemmel bir aktivitedir. Bunu başardığınızda sizi diğer çoğu insandan ayıran bir meziyet kazanmış olacaksınız. Aynı zamanda ikinci dili öğrenebilen insanların; diğer dilleri daha kolay öğrenebildiği de bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Bu maddemizi Nelson Mandela’nın şu güzel sözleriyle taçlandıralım o zaman: “Eğer bir insanla [anladığı] herhangi bir dille konuşursanız bu onun kafasına girer, fakat eğer onunla anadiliyle konuşursanız bu onun yüreğine girer.” Hem öğrenme becerileriniz anlamında hem de kişisel ve sosyal anlamda siz artık ayakları daha sağlam yere basan bir insan olacaksınız. Bir olay olduğunda ‘açılın ben İngilizce biliyorum’ diyecek ve tüm dikkatleri üzerinize çekeceksiniz. Sadece bu bile tek başına İngilizce öğrenmek için yetmez mi?

4. Seyahat özgürlüğünüz olacak

Avusturyalı filozof Ludwig Wittgenstein “Dilinizin sınırları dünyanızın sınırlarıdır.” diyerek aslında ne demek istediğimi kısaca özetlemiştir. Birden fazla dil bilmek size yeni dünyaların kapılarını açar. Eğer İngilizce biliyorsanız dünyanın hemen her ülkesine rahatça seyahat edebilirsiniz. Bu sayede insanlar hem size daha fazla saygı gösterir hem de gittiğiniz yerin tadına daha kolay varabilirsiniz. Eğer sen de İngilizcenin seni sadece Amerika, İngiltere ve Kanada’da kurtaracağını düşünüyorsan, o zaman sana şöyle bir güzel haber verelim: dünya çapında İngilizcenin konuşulduğu 50’den fazla ülke var. Pek çok şehirde, özellikle Avrupa’da resmi olmasa da topluluğun büyük bir bölümünü oluşturan turistlerin ve gurbetçilerin ikinci dili haline gelmiştir İngilizce. Çin gibi 1.3 milyar insanın yaşadığı yerde bile insanların bir kaç milyonu bu dili konuşabilmekte.

Şuraya İngilizce bilmenin nimetlerinden faydalanarak rahatça gezebileceğiniz yerleri listeleyelim:

  • Antigua ve Barbuda
  • Avustralya
  • Bahama Adaları
  • Barbados
  • Belize
  • Greneda
  • Guyana
  • Jamaika
  • Yeni Zelanda
  • Santa Luçiya
  • Trinidad ve Tobago

Bunlara ilaveten bir de İngilizcenin yoğun bir şekilde kullanıldığı ülkeleri sıralayalım o halde:

  • İsveç
  • Hollanda
  • Danimarka
  • Singapur
  • Malezya
  • Güney Kore
  • Arjantin

Hele bir de İngilizcede akıcı hale geldiyseniz, bu ülkelere gitmek senin için paha biçilmez bir deneyim olacaktır.

Tabi herkesin seyahat etme imkânı yoktur ama üzülmeyin sizin için de bir çözüm düşündük. İşte Cambly tam da bunun için var.  Cambly uygulamasını kullanarak tüm dünyadan yabancı hocalarla konuşabilir ve onların kültürlerini öğrenebilirsiniz. Denemek isterseniz Cambly’e ücretsiz kaydolabilir ve cambly1372 koduyla 10 dakika görüşme hakkı kazanabilirsiniz.

5. Zihniniz açılacak

İkinci bir dil edinmek hafızanızı geliştirir ve dikkatinizi artırır. Dil öğrenme süreci beyninizi çalıştırır, bunun yanında problem çözme becerilerinizi artırmanıza ve bilişsel anlamda evrilmenize olanak sağlar. Dil öğrenmek aynı zamanda yüzlerce yeni kelimeyi aklında tutmak demektir. Bu yeni kelimeler ve ifadeler beynimize dinamik bir devinim sağlar. Hem çoklu görev yeteneklerinizi geliştirmiş hem de mantıklı ve rasyonel düşünmeye başlamış olursunuz. Bunun yanında ikinci bir dili bilen insanların duyuşsal anlamda da daha yetenekli oldukları görülmüştür. İnsanları anlama, onlarla empati kurma gibi yetenekleriniz kolayca gelişir ve sizi daha üstün bir insan yapar. Unutmayın dil hem sözel hem de bir sayısal bir sürecin ortak sonucudur. Bu anlamda baktığımızda bir dil öğrenirken beynimizin tüm loblarını kullanmış oluruz.

6. Beyin sağlığınız güçlenecek

Yabancı bir dil öğrenmek, sağlığımızı güçlendirmek için aldığımız takviye vitaminlere benzer! İkinci bir dil öğrenmenin kültürel açıdan bizi zenginleştirmesinin, iş dünyasında donanımlı ve aranan bir isim olmamızı sağlamasının yanında zihin sağlığımıza da katkısı inanılmaz ölçüde büyüktür. Yapılan araştırmalara dayanarak diyebiliriz ki: dil öğrenmek hafızamızı güçlendirir ve hafızayı zayıflatıp hatırlamada güçlük çekmemize neden olan alzheimer hastalığını erteler. Bunun yanı sıra; zeka gelişiminize katkıda bulunup stresinizin azalmasına ve duyma yeteneğinizin güçlenmesine yardımcı olur.

Herhangi bir dili öğrenmek beynimizin aktif bir halde çalışmasını sağlar ve zihnimizi güçlendirir. Aslına bakarsanız, yeni bir dil öğrenirken beyniniz elektriksel aktivitesini ve durumunu değiştirir. Hangi yaşta başlarsanız başlayın, yeni bir dil öğrenmenin faydalarını muhakkak göreceksiniz.İngilizce öğrenmeye karar verdiğinizde, dilin karmaşık doğasına bağlı olarak kendinize sıkı bir çalışma planı belirleyin.

Çünkü İngilizce; Almanca, Latince ve Fransızca gibi birkaç dil kökeninin kombinasyonundan oluşuyor. Bu süreçte Japonya gibi yerlerdeki öğrenenler, dillerinde aşina olmadıkları sesleri anlamakta ve bu sesleri yetkin bir şekilde kullanmada zihinsel bariyerlere çarpıp zorlu aşamalardan geçmektedir. İngilizce konuşan dünyada değişen sözcüklerin yazımlarıyla birlikte, kelimelerin doğru telaffuzunu elde etmek oldukça zordur. İnanmıyorsanız, gidip bir Amerikalı ve bir İngilize ‘aluminum’ (alüminyum) kelimesini nasıl telaffuz ettiklerini sorarak kendiniz de test edebilirsiniz.

İşte tüm bunlardan dolayı, zihin kaslarını çok daha güçlü tutmak istiyorsanız, İngilizce sizin için mükemmel bir seçim olacak. 🙂  

Uygulamayı cihazınıza indirin

 

İngilizce Dersleri İçin Nasıl Çalışmalıyım?

Ülkemizde okullarda senelerce İngilizce dersleri veriliyor, fakat öğrenciler alınan teorik bilgileri pratiğe dökme konusunda hep eksik kalıyor. Genel olarak bütün öğrencilerin ortak bir derdi var : “Anlıyorum ama konuşamıyorum.”

İngilizce öğrenmeye veya öğretmeye başlamadan önce öğrencilerin ortak derdinin nedenleri ve nedenlerine bağlı sorunların çözümleri hakkında biraz düşünmek ve İngilizce öğrenme veya öğretme planını bilinçli bir şekilde yapmak gerekiyor

1. Ezbere dayalı eğitim sistemi

Öğrenmeye değil ezberletmeye dayalı bir eğitim sisteminin çocuklarıyız. Ezberlediğimiz konuları öğrendiğimiz konulardan daha çabuk unuttuğumuz ise bilinen bir gerçek.

İngilizce öğrenirken kelimeleri ezberlemek yerine öğrenmeliyiz. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Kelime dağarcığımızı genişletmeye çalışırken kelimelerin sadece sözlük anlamlarına göz atmak yerine değişik kullanım biçimlerini de incelemeliyiz ve yeni kelimeleri cümle içinde kullanmaya çalışmalıyız.

Örnek vermek gerekirse “go” fiilinin “gitmek” anlamına geldiğini biliyor olabilirsiniz peki bu fiilin yanına alacağı bir edat ya da zarfla tamamen değişik bir anlamda kullanılabileceğini biliyor muydunuz? Örneğin; “go on” “devam etmek”, “go ahead” “yapmaya başlamak” anlamlarına gelmektedir.

2. İngilizcenin bir ödev olarak görülmesi

İngilizce bir ödev ve zorunluluk olarak empoze ediliyor. Dolayısı ile küçük yaşlardaki öğrenciler İngilizcenin eğlenceli taraflarına değil zorlayıcı taraflarına maruz kalıyor. Bu da motivasyon kaybına sebep oluyor.

İngilizce öğrenmeyi olabildiğince eğlenceli hale getirmek ve yapılan yanlışlara kızmak yerine gülümsemek ve bu yanlışlardan öğretiler çıkarmak gerekiyor.

Görsel ve işitsel öğrenme yeteneklerimizi bu noktada etkili kullanmalıyız. Çocuklar şarkılar ve renkli şekillerle yetişkinler ise sesli bir şekilde kitap/dergi okuyarak ve İngilizce altyazılı dizi/film seyrederek İngilizce öğrenme serüvenlerine katkıda bulunabilir. Çünkü ancak dinlediklerimizi ve okuduklarımızı taklit ederek yeni ve başarılı cümleler kurabiliriz, tıpkı çocuklar gibi!

3. Pratiğe önem verilmemesi

Tekrar etmenin ve öğrendiğimiz bilgileri pratiğe dökmeye çalışmanın öğrenmeyi pekiştirdiği bilinen gerçekler.

Sınıflarda birbirimizi yaptığımız yanlışlardan dolayı yıllarca utandırdık ve bu yüzden bildiklerimizi pratiğe dökmekte hep zorluk yaşadık.

Türkçe konuşmaya çalışan bir yabancının kulağımıza ne kadar eğlenceli geldiğini ve çabasını ne kadar takdir ettiğimizi bir düşünsenize! İngilizce konuşurken ve bildiklerimizi pratiğe dökmeye çalışırken biz de karşımızdaki tarafından çabamız sonucu her zaman takdir ediliyoruz.

Şimdi bu utangaçlığı üzerimizden atıp ana dili İngilizce olan bir hocadan İngilizce dersleri alma zamanı!

(Ücretsiz 5 dakika deneme dersi için İngilizce dersleri kelime öbeğinin üzerine tıklayın!)

İngilizce Kursları – Online vs Geleneksel

İngilizce’nizi bir sonraki seviyeye taşımak istediğiniz noktada akla ilk gelen opsiyonlardan biri İngilizce kurslarıdır. Günümüzde internetin de gelişmesiyle birlikte geleneksel kursların yanı sıra online kurslar da bulunmaktadır. Peki hangisini, hangi koşullarda seçmelisiniz?

Geleneksel İngilizce Kursları

Gelenseksel İngilizce kurslarının en büyük artısı sınıf arkadaşlarınızın olmasıdır. Bu şekilde sınıfa gelmeye daha motive olabilirsiniz.

Aynı zamanda geleneksel İngilizce kurslarının birçok olumsuz yanı bulunmaktadır. Dersler fiziksel bir sınıfta verildiği için öğrencilere yansıtılan ücrette, kurumun ödeyeceği kira, fatura ve benzeri masraflar da bulunmaktadır. Günümüzde en pahalı İngilizce öğrenme seçeneği geleneksel İngilizce kurslarıdır.

Geleneksel İngilizce kurslarının bir başka zayıf yanı ise esnekliktir. Planınızı her zaman ders saatinize göre ayarlamanız gerekir. Üç aylık bir kurs boyunca, eğer Pazar günü ders alıyorsanız, hiçbir Pazar günü farklı bir plan yapamazsınız. Ya da ödediğiniz ücretten vazgeçer ve dersi kaçırırsınız.

Ayrıca geleneksel İngilizce kurslarında yabancı hocalardan çok yerli hocalara yer verilmektedir. Yerli hocalardan İngilizce kuralları öğrenmek verimli olacaktır; ancak yabancı hocalarla konuşmadan İngilizce öğrenirseniz, ağır bir aksana ve anlaşılmaz bir İngilizce’ye sahip olabilirsiniz.

Son olarak, bir sınıfla ders alıyor olmak, size gereken özel ilgiyi alamamanıza ve kişisel hatalarınızı, gelişim noktalarınızı kavrayamamanıza yol açacaktır. Eğer dersinizi özel derse çevirmek isterseniz de yüksek ücretler ödemeniz gerekecektir.

Online İngilizce Kursları

Online İngilizce kursları daha ekonomiktir. Hocaya evinizden bağlanabilirsiniz ve kurumun ödeyeceği sınıf, bina masrafına dahil olmazsınız. Teknolojinin geldiği noktada, internet o kadar hızlıdır ki, karşılıklı veya online olarak hocayla iletişim kurmanız arasındaki fark yok denecek kadar azdır.

Online İngilizce kursları daha esnektir. Günün istediğiniz saatinde, istediğiniz yerden derse bağlanabilirsiniz. Bu özellik tüm online kurslarda sağlanmamakta; ancak online İngilizce kursu Cambly’de sağlanmaktadır.

Online İngilizce kurslarında hem grup olarak hem de bireysel olarak ders alma şansınız vardır. Özel ders fiyatları piyasanın çok altında olmakla birlikte, grup dersleri daha da uygundur. Bu şekilde kişiye özel bir eğitim alabilir, İngilizce öğreniminizi hızlandırabilirsiniz

Online İngilizce kurslarında, hocaların Türkiye’de bulunması gerekmediği için, daha fazla yabancı hocayla karşılaşırsınız. Bu şekilde istediğiniz aksana ve düzgün İngilizce’ye sahip olabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hocaların aksanlı konuşan bir ülkeden olmamasıdır. (Filipin veya Sırbistan gibi) Online İngilizce kursu Cambly’de hocalar ana dili İngilizce ve aksansız hocalardan seçilmektedir.

Günümüzde online İngilizce kursları, geleneksellerin yerini almaktadırlar. Siz de size en faydalı olacak kursu seçip, İngilizce öğrenmeye başlayabilirsiniz.

İngilizce Diyaloglar – Filmlerden Unutulmaz Diyaloglar

İngilizce diyalogları incelemek, yeni kelimeleri ve dil bilgisi yapılarını nasıl kullanabileceğimizi öğrenmemize yarayacak eğlenceli bir alıştırma şekli. Genellikle günlük diyaloglar üzerinden çalışmak yerine, unutulmaz filmlerden unutulmaz diyalogları inceleyeceğiz. Bu şekilde diyalogları, kelimeleri ve dilbilgisi kalıplarını filmlerle bağdaşlaştıracak ve zamanı geldiğinde daha kolay hatırlayabileceksiniz.

al-pacino-godfather-ftr

“Keep your friends close, but your enemies closer.”  The Godfather 2

Arkadaşlarını yakın tut; ama düşmanlarını daha yakın.

48548_Fr5Slip-P1.tiff

”My name is Maximus Decimus Meridius, commander of the Armies of the North, General of the Felix Legions, loyal servant to the true emperor, Marcus Aurelius. Father to a murdered son, husband to a murdered wife. And I will have my vengeance, in this life or the next.” The Gladiator.

Benim adım Maximus Decimus Meridius, kuzeyin ordusunun komutanı, şanlı lejyonların generali, gerçek hükümdarın Marcus Aurelius’un sadık hizmetkarı. Öldürülmüş bir evladın babası, öldürülmüş bir kadının kocasıyım. Ve intikamımı alacağım, ya bu hayatta ya da bir sonrakinde.

fightclub_3072168b

”The first rule of Fight Club is: you do not talk about Fight Club. The second rule ofFight Club is: you DO NOT talk about Fight Club! Third rule of Fight Club: if someone yells “stop!”, goes limp, or taps out, the fight is over. Fourth rule: only two guys to a fight.” Fight Club

Dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır. Dövüş kulübünün ikinci kuralı, dövüş kulübü hakkında KONUŞMAMAKTIR. Dövüş kulübünün üçüncü kuralı, eğer biri ‘DUR!’ diye bağırırsa, hareketsiz hale gelirse, pes ederse dövüş biter. Dördüncü kural: sadece iki kişi dövüşebilir.

joker2

”Why so serious? Let’s put a smile on that face.” The Dark Knight

Neden bu kadar ciddisin? Hadi o yüze bir gülücük yerleştirelim.

william_wallace

”They may take our lives, but they’ll never take our freedom.” Braveheart

Canımızı alabilirler ama özgürlüğümüzü hiç bir zaman alamazlar.

forrest-gump17

“My mama always said, life was like a box of chocolates. You never know what you gonna get.” Forrest Gump

Annem her zaman hayatın bir kutu çikolataya benzediğini söylerdi. Neyi alacağını hiçbir zaman bilemezsin.

gollum-turkish-president”My precious…” The Lord of the rings

Değerlim…

Cambly’de yabancı hocalarla birlikte İngilizce’ni geliştirmek için tıkla. 

İngilizce Nasıl Öğrenilir?

Bu yazımızda İngilizce’nin her alanında kendinizi nasıl geliştirebileceğiniz hakkında bilgi vereceğiz. İngilizce bir bütün. Okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerinizin hepsini ilerletmeniz, İngilizcenizi de bir sonraki aşamaya taşıyacaktır.

Okuma

Seviyenize uygun İngilizce kitaplar alın. Mesela başlangıç seviyesindeyseniz çocuk kitaplarıyla başlayabilirsiniz. Çocuk kitaplarının içerik olarak ne kadar dolu olduğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız! Mesela Küçük Prens bunlardan bir tanesi.

İnternette bu konuda verilen en büyük tavsiye gazete okumakken aslında bu gerçekleştirilmesi en zor alışkanlıklardan. İngilizce gazetelerin kullandıkları dil, ileri seviye okuyucuları bile zorlayabilecek türden. Bu noktada Türk gazetelerin İngilizce kaynaklarını okuyabilirsiniz. Mesela Hürriyet Daily News. Hali hazırda fikriniz olan konuları  bir de İngilizce okumak, hem İngilizce’nizi geliştirecek hem de gündem hakkında bilgi almanızı sağlayacaktır.

Sesli okuma yapmayı deneyin. Bu pek çok kelimeyi aslında okuyamadığınızı farketmenize sebep olacak. Ardından bu kelimelerin okunuşlarına ve anlamalarına bakabilir, tekrar ederek, okuma becerinizi pekiştirebilirsiniz.

Dinleme

Dinlemeyi geliştirmenin en keyifli yolu yabancı film veya dizileri altyazısız izlemek. Önce bunları Türkçe altyazı yerine İngilizce altyazı ile izleyerek başlayabilirsiniz. Ancak en büyük gelişme, tamamen altyazısız izlediğinizde ortaya çıkacaktır. Anlamadığınız noktaları tekrar tekrar izleyerek anlamaya çalışabilirsiniz.

Artık Podcast’ler ve sesli kitaplar moda! Podcast’lerde ilgi alanınızdaki bir İngilizce kanalı takip edebilirsiniz. Sesli kitaplardan da seviyenize uygun bir sesli kitap edinebilir; yolda, metroda, cafede kitabınızı okuyabilirsiniz. Trevor Noah’nın son kitabı ‘Born A Crime’ı deneyebilirsiniz. Hem anlaşılır İngilizce’ye hem de ilginç bir içeriğe sahip.

Yazma

İngilizce öğrenimindeki en can sıkıcı noktalardan biri yazma yeteneğini geliştirmek olabilir.

İnternet üzerinden İngilizce yazışarak sohbet etmek, ilk bakışta yararlı gözükse de, İngilizce’ye hakim bir kişiyle yapılmadığı sürece size yardımcı olmayacaktır. Hatta yanlış yaptığınız kalıpların daha da pekişmesine, kelimeleri ve dil bilgisi yapılarını yanlış öğrenmenize sebep olacaktır.

Yazma yeteneğinizi en iyi blog, öykü, günlük veya makale yazarak geliştirebilirsiniz. Eğer ki yazdıklarınızı, İngilizce’ye hakim bir kişi kontrol edebilirse, hatalarınızdan ders alabilir, yazma yeteneğinizi bir üst seviyeye çıkarabilirsiniz.

İngilizce Kelimeler

Bu İngilizce kelime ezberleme yöntemiyle düzenli olarak yeni kelimeler öğrenebilir, dağarcığınızı geliştirebilirsiniz. Yeni kelimeler öğrenmeniz, okuma, dinleme, yazma ve konuşma yeteneklerinize yardımcı olacak, sizin İngilizce’ye daha hakim olmanızı sağlayacaktır.

Öncelikle yeni kelimeleri bir deftere not edin. İnternette pek çok kelime öğrenme uygulaması mevcut. Bunları kullanabileceğiniz gibi kitap ve gazeteleri okurken karşılaştığınız yeni kelimeleri bir kenara not edebilirsiniz.

Kelime öğrenmekte en tavsiye edilen yöntem, kelimeyi gerçek hayatınızla bağdaşlaştırma ve bir örnek cümle kurmaktan geçiyor. Not ettiğiniz her kelime için bunu uygulayın ve cümlelerinizi de defterinize yazın. Mesela ‘refugee’ kelimesini gördüğünüzde, sadece anlamını ezberlemekle yetinmeyin. Kendi hayatınızdan, gerçek bir örnek bulun. ‘It’s pretty hard time Syrian refugees. They cannot go back to Syria and they cannot live peacefully in other countries.’ Bu cümleyi defterinize yazdıktan sonra zaman zaman defterinizi açıp bu cümleleri tekrar edin. Yavaş yavaş kelime dağarcığınıza yerleşecektir. Güncel konuşmanızda veya yazmanızda bu kelimeyi kullanmaya başlayın. Ve evet, artık öğrendiniz.

Konuşma

Türkiye’de en çok eksikliği çekilen alanlardan biri konuşma. Konuşmayı geliştirmenin en iyi yolu, düzenli aralıklarla konuşma pratiği yapmaktan geçiyor. Her gün 30 dakika konuşma pratiği yapmak, bir kaç ay içinde konuşma becerinizde ciddi bir gelişmeye yol olacaktır. Etrafınızda ana dili İngilizce olan kişiler varsa onlarla sık sık konuşmak çok faydalı olacaktır.

Aksansız konuşmayla, aksanlı konuşmanın arasındaki fark, bazı kelimeleri farklı telafuz etmekten geçiyor. Bu konuda biraz araştırma yapıp, Türkiye’de hangi hataların yapıldığını görebilirsiniz. ‘Th’ ve ‘w’ sesleri bunlara örnek. Bunları düzeltmeye çalışmanız, bunlar üzerine ekstra efor sarfetmeniz sizi zamanla aksanız yapacak, ana diliniz İngilizce’ymiş gibi konuşuyor olacaksınız.

Cambly’de yabancı hocalarla birlikte İngilizce’ni geliştirmek için tıkla.